Sinüzit, kulağa biraz karmaşık ve korkutucu gelebilir, değil mi? Ama aslında oldukça yaygın bir durumdur ve çoğumuz hayatımızın bir noktasında bu rahatsızlığı deneyimlemişizdir. Peki, sinüzit tam olarak nedir? Basitçe söylemek gerekirse, sinüzit burun çevresindeki sinüslerin iltihaplanmasıdır. Bu sinüsler, yüzümüzde bulunan hava dolu boşluklardır ve normalde burunla bağlantılıdırlar. Sinüzit olduğunda, bu boşluklar tıkanır ve iltihapla dolar, bu da çeşitli rahatsızlıklara yol açar.
İltihaplanmanın nedeni genellikle bir enfeksiyon, alerjik reaksiyon ya da bazen yapısal sorunlar olabilir. Mesela, soğuk algınlığı geçirdiğinizde burnunuz tıkanır ve sinüslerinizde basınç hissedebilirsiniz. İşte o zaman sinüzit gelişme riski artar. Sinüzit, akut ve kronik olmak üzere ikiye ayrılır. Akut sinüzit genellikle birkaç hafta sürerken, kronik sinüzit aylarca devam edebilir ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir.
Sinüzit sadece burun tıkanıklığı ya da hafif bir baş ağrısı değildir. Eğer sinüsleriniz şişmiş ve dolmuşsa, yüzünüzde baskı hissi, burun akıntısı, hatta bazen ateş gibi belirtilerle karşılaşabilirsiniz. Bu durum, günlük hayatınızı zorlaştırabilir ve sizi halsiz bırakabilir. Sinüzit, bazen basit bir nezleden daha karmaşık olabilir, bu yüzden belirtilerinizin farkında olmak ve gerektiğinde bir doktora başvurmak önemlidir.
Bir arkadaşımın başından geçen bir olayı paylaşayım: Geçen kış, yoğun bir iş temposu sırasında kendini ihmal etti ve soğuk algınlığı belirtilerini önemsemedi. Birkaç gün içinde yüzünde şiddetli ağrı ve burun tıkanıklığı başladı. Doktora gittiğinde sinüzit teşhisi kondu. Tedavisini aksatmadı ve kısa sürede iyileşti. Bu deneyim bana, sinüzitin ne kadar rahatsız edici olabileceğini ve erken müdahalenin önemini gösterdi.
Sonuç olarak, sinüzit burun çevresindeki sinüslerin iltihaplanmasıdır ve bu durum, çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Sinüzit hakkında bilgi sahibi olmak, belirtileri tanımak ve uygun tedavi yöntemlerini öğrenmek, bu rahatsızlıkla başa çıkmanızı kolaylaştırır.
Sinüzitin Belirtileri Nelerdir?
Sinüzit denince çoğumuzun aklına ilk gelen şikayetler genellikle burun tıkanıklığı ve baş ağrısıdır. Peki, sinüzitin belirtileri sadece bunlardan mı ibaret? Tabii ki hayır. Sinüzit, burun çevresindeki sinüslerin iltihaplanması sonucu ortaya çıkan karmaşık bir durumdur ve belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bu yüzden, sinüzitin belirtilerini doğru anlamak, hastalığın erken teşhisi ve tedavisi için oldukça önemlidir.
Öncelikle, sinüzit belirtileri genellikle burun tıkanıklığı ile başlar. Burun deliklerinin biri veya her ikisi tıkanabilir, bu da nefes almayı zorlaştırır ve kişinin kendini huzursuz hissetmesine yol açar. Burun akıntısı da sık görülen bir belirtidir. Bu akıntı genellikle sarı veya yeşil renkte olur, ki bu da enfeksiyonun varlığını gösterir. Burun akıntısı bazen boğaza doğru akabilir ve bu durum boğazda tahrişe neden olabilir.
Bir diğer önemli belirti ise yüz bölgesinde ağrı ve basınç hissidir. Sinüslerin bulunduğu alın, yanaklar ve burun köprüsü çevresinde yoğunlaşan bu ağrılar, özellikle öne eğilme veya başın belirli pozisyonlarda tutulmasıyla artabilir. Kişi, adeta yüzünde bir ağırlık varmış gibi hissedebilir. Bu durum, günlük yaşam kalitesini ciddi şekilde etkiler.
Sinüzitle birlikte ortaya çıkan baş ağrısı ise çoğu zaman şiddetli olabilir. Bu baş ağrısı, migren veya gerilim tipi baş ağrısından farklıdır. Sinüslerin iltihaplanması nedeniyle basınç artar ve bu basınç başın belirli bölgelerinde yoğunlaşarak ağrı oluşturur. Özellikle sabahları uyanıldığında bu ağrının daha yoğun hissedilmesi sık rastlanan bir durumdur.
Sinüzitin diğer belirtileri arasında yorgunluk, hafif ateş ve koku alma duyusunda azalma yer alır. Koku alma duyusunun azalması veya tamamen kaybolması, sinüslerin tıkanmasıyla ilişkilidir ve çoğu zaman hastaların kendilerini daha kötü hissetmelerine neden olur. Ayrıca, sinüzit ilerlediğinde bazı kişilerde diş ağrısı ve kulaklarda dolgunluk hissi de görülebilir.
Şimdi, sinüzitin belirtilerini daha net görmek için kısa bir özet yapalım:
- Burun tıkanıklığı ve burun akıntısı (genellikle sarı-yeşil renkli)
- Yüzde ağrı ve basınç hissi (özellikle alın, yanaklar ve burun köprüsünde)
- Baş ağrısı (özellikle sabahları yoğunlaşan)
- Koku alma duyusunda azalma
- Yorgunluk ve hafif ateş
- Diğer belirtiler: diş ağrısı, kulaklarda dolgunluk hissi
Belirtiler genellikle grip veya soğuk algınlığı ile karıştırılabilir. Ama sinüzitte ağrı ve basınç daha belirgindir ve genellikle birkaç günden fazla sürer. Ayrıca, burun akıntısının rengi ve kıvamı da sinüziti diğer hastalıklardan ayıran önemli ipuçlarıdır.
Benim de başımdan geçen bir deneyimi paylaşayım: Geçen yıl soğuk algınlığı zannettiğim şey, aslında sinüzitmiş. Başımın tam ortasında, sanki bir ağırlık varmış gibi hissettim. Burun tıkanıklığı ve yüzümdeki basınç dayanılmaz hale gelince doktora gittim. Doktor, sinüzit teşhisi koydu ve uygun tedaviye başladık. Bu deneyim, sinüzitin belirtilerinin ne kadar rahatsız edici olabileceğini bana gösterdi.
Unutmayın, sinüzitin belirtilerini hafife almak, hastalığın kronikleşmesine veya ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Eğer belirtileriniz 10 günden uzun sürüyorsa ya da şiddetleniyorsa, mutlaka bir sağlık profesyoneline danışmalısınız.
Soru | Cevap |
---|---|
Sinüzit belirtileri ne kadar sürer? | Akut sinüzit genellikle 4 haftadan kısa sürer. Kronik sinüzitte ise belirtiler 12 hafta veya daha uzun devam edebilir. |
Burun tıkanıklığı sinüzitin kesin belirtisi midir? | Burun tıkanıklığı sık görülen bir belirtidir ancak tek başına sinüzit tanısı koymak için yeterli değildir. |
Sinüzit baş ağrısı nasıl ayırt edilir? | Sinüzit baş ağrısı genellikle yüz ve alın bölgesinde basınç şeklindedir ve öne eğilince artar. |
Koku alma kaybı sinüzitte neden olur? | Sinüslerin tıkanması ve burun içindeki iltihap, koku alma sinirlerini etkileyerek geçici kayba yol açabilir. |
Sinüzitin Nedenleri ve Risk Faktörleri
Sinüzit, aslında burun çevresindeki sinüslerin içinde bulunan boşlukların iltihaplanmasıdır. Peki, bu iltihaplanma neden olur? İşte burada devreye birçok farklı faktör giriyor. En yaygın sebep, sinüslerin iç yüzeyini kaplayan dokunun bakteriyel veya viral enfeksiyonlarla karşılaşmasıdır. Ancak sadece enfeksiyonlar mı suçlu? Tabii ki hayır. Sinüzitin ortaya çıkmasında alerjiler, çevresel etkenler ve yapısal sorunlar da büyük rol oynar.
Örneğin, soğuk algınlığı gibi üst solunum yolu enfeksiyonları sinüslerin tıkanmasına ve dolayısıyla iltihaplanmaya yol açabilir. Burada tıkanıklık, sinüslerin doğal drenaj yollarını kapatır ve bu da sinüslerde sıvı birikmesine neden olur. Bu ortam da bakterilerin çoğalması için mükemmel bir zemin oluşturur. Alerjik reaksiyonlar ise sinüslerin iç yüzeyinde şişmeye neden olarak aynı tıkanıklığı yaratır. Özellikle polen, toz veya evcil hayvan tüyü gibi alerjenler, hassas kişilerde sinüziti tetikleyebilir.
Sinüzitin nedenleri arasında yapısal sorunlar da önemlidir. Burun septumundaki eğrilik, burun polipleri ya da diğer anatomik anormallikler sinüslerin drenajını engeller. Bu durum, sinüslerin kolay enfekte olmasına zemin hazırlar. Ayrıca, sigara dumanı ve hava kirliliği gibi çevresel faktörler sinüs mukozasını tahriş ederek iltihap riskini artırır. Hatta klima gibi kuru hava kaynakları bile sinüslerin kurumasına ve hassaslaşmasına neden olabilir.
Biraz daha teknik bir tabloyla açıklamak gerekirse, sinüzitin nedenleri ve risk faktörleri şu şekilde özetlenebilir:
Nedenler | Açıklama |
---|---|
Viral ve Bakteriyel Enfeksiyonlar | Soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklar sinüslerde tıkanıklık ve iltihaplanmaya yol açar. |
Alerjiler | Polen, toz, hayvan tüyü gibi alerjenler sinüs mukozasında şişmeye neden olur. |
Yapısal Problemler | Burun septumundaki eğrilik, polipler gibi sorunlar sinüs drenajını engeller. |
Çevresel Faktörler | Sigara dumanı, hava kirliliği ve kuru hava sinüsleri tahriş eder. |
Şimdi, risk faktörlerine biraz daha yakından bakalım. Sinüzit herkesin başına gelebilir ama bazı kişiler daha fazla risk altındadır. Mesela, sık sık soğuk algınlığı yaşayanlar, alerjik bünyeye sahip olanlar, sigara içenler ve kronik burun tıkanıklığı olanlar sinüzite daha yatkındır. Ayrıca bağışıklık sistemi zayıf olanlar da enfeksiyonlara karşı daha hassastır. Çocuklar ve yaşlılar gibi bağışıklığın zayıf olduğu yaş grupları da risk grubundadır.
Özetle, sinüzitin nedenleri karmaşık ve çok yönlüdür. Bir bakıma, sinüslerinizin sağlığı, çevrenizle ve vücudunuzun savunma mekanizmalarıyla olan savaşının sonucudur. Eğer sinüslerinizin sağlığını korumak istiyorsanız, bu risk faktörlerini göz önünde bulundurmanız şarttır. Peki, sinüzitten korunmak için neler yapabilirsiniz? Bu sorunun cevabı, makalenin sonraki bölümlerinde sizi bekliyor.
- Sinüzit sadece enfeksiyonlardan mı kaynaklanır? Hayır, alerjiler ve yapısal sorunlar da sinüzitin nedenleri arasında yer alır.
- Sigara içmek sinüzit riskini artırır mı? Evet, sigara dumanı sinüs mukozasını tahriş ederek iltihap riskini yükseltir.
- Sinüzit herkes için aynı şekilde mi ilerler? Hayır, bağışıklık durumu ve risk faktörlerine bağlı olarak farklılık gösterebilir.
- Yapısal sorunlar sinüzit tedavisini zorlaştırır mı? Evet, bazı durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir.
Sinüzit Tedavi Yöntemleri
Sinüzit çoğu zaman rahatsız edici ve inatçı bir sorun olabilir. Peki, bu iltihaplanmayı nasıl yenebiliriz? Tedavi yöntemleri genellikle hastalığın şiddetine, süresine ve nedenine bağlı olarak değişir. İlk akla gelen, ilaç tedavisi olur; çünkü burun tıkanıklığını açmak, ağrıyı hafifletmek ve enfeksiyonu kontrol altına almak için ilaçlar oldukça etkilidir. Ancak, sadece ilaçlar yeterli olmayabilir. Doğal yöntemler ve bazen cerrahi müdahaleler de gündeme gelir.
İlaç tedavisinde, doktorunuz genellikle burun spreyleri, ağrı kesiciler ve gerektiğinde antibiyotik reçete eder. Burun spreyleri, burun içindeki şişliği azaltarak hava yollarını açar. Ağrı kesiciler ise baş ve yüz ağrısını hafifletmek için kullanılır. Antibiyotikler ise sadece bakteriyel sinüzitlerde gereklidir; çünkü viral sinüzitte işe yaramazlar. Bu nedenle, doktorun önerisi olmadan antibiyotik kullanmak doğru değildir.
Doğal yöntemler ise sinüzit tedavisinde destekleyici rol oynar. Sıcak kompres uygulamak, buhar solumak ve bol su içmek, sinüslerin açılmasına yardımcı olur. Özellikle buhar solumak, tıkanıklığı azaltır ve mukusun daha kolay atılmasını sağlar. Evde uygulanabilecek bu yöntemler, ilaç tedavisiyle birlikte kullanıldığında iyileşmeyi hızlandırır.
Bazı durumlarda ise sinüzit kronikleşir ve ilaçlarla iyileşmeyebilir. İşte o zaman cerrahi müdahale gündeme gelir. Cerrahi yöntemler, sinüslerin yapısal sorunlarını düzeltmek veya tıkanıklıkları açmak için uygulanır. En yaygın cerrahi yöntem, endoskopik sinüs cerrahisidir. Bu işlem, burun içinden küçük aletlerle yapılır ve iyileşme süreci genellikle hızlıdır.
Sinüzit tedavisinde hangi yöntemin seçileceği, hastanın genel sağlık durumu ve sinüzitin tipi göz önünde bulundurularak belirlenir. Örneğin, alerjik sinüzitlerde alerji tedavisi de önemli bir yer tutar. Bu yüzden, tedavi planı kişiye özel olmalıdır ve mutlaka bir uzman kontrolünde yapılmalıdır.
Tedavi Yöntemi | Açıklama | Ne Zaman Kullanılır? |
---|---|---|
İlaç Tedavisi | Burun spreyleri, ağrı kesiciler, antibiyotikler | Akut sinüzit ve hafif-orta şiddette enfeksiyonlarda |
Doğal Yöntemler | Buhar soluma, sıcak kompres, bol sıvı tüketimi | Destekleyici tedavi olarak, özellikle hafif vakalarda |
Cerrahi Müdahale | Endoskopik sinüs cerrahisi ve diğer yapısal düzeltmeler | Kronik sinüzit ve ilaç tedavisine cevap vermeyen durumlarda |
- Sinüzit kendiliğinden geçer mi?
Hafif sinüzitler genellikle birkaç hafta içinde kendiliğinden iyileşebilir. Ancak belirtiler uzun sürerse doktora başvurmak gerekir. - Antibiyotik ne zaman kullanmalıyım?
Antibiyotikler sadece bakteriyel enfeksiyonlarda etkilidir. Doktorunuzun önerisi olmadan kullanmayın. - Doğal yöntemler gerçekten işe yarar mı?
Evet, özellikle burun tıkanıklığını azaltmak ve rahatlama sağlamak için faydalıdırlar ama tek başına yeterli olmayabilir. - Cerrahi müdahale riskli midir?
Her cerrahi işlemde olduğu gibi riskler vardır ancak endoskopik sinüs cerrahisi genellikle güvenli ve etkili bir yöntemdir.
Sinüzitten Korunma Yolları
Sinüzitten korunmak, aslında düşündüğünüz kadar karmaşık değil. Hepimiz zaman zaman burun tıkanıklığı ya da baş ağrısı yaşarız, ancak bu belirtiler sinüzite dönüşmeden önce küçük ama etkili adımlar atmak mümkün. Peki, sinüzitten nasıl korunabiliriz? Öncelikle, burun ve çevresindeki sinüslerin sağlığını korumak için günlük hayatımızda bazı alışkanlıklarımızı gözden geçirmeliyiz.
Mesela, nem oranı çok önemli. Kuru hava sinüslerin kurumasına ve tahriş olmasına neden olur. Bu da iltihaplanma riskini artırır. Evde ya da iş yerinde nemlendirici kullanmak, sinüslerin sağlığını korumaya yardımcı olur. Özellikle kış aylarında, kaloriferlerin yaydığı kuru hava sinüsleri zorlar. Bu nedenle ortam nemini %40-60 arasında tutmak, sinüzit riskini azaltır.
Bir diğer önemli nokta ise burun hijyenidir. Burun içini temiz tutmak, toz, polen ve diğer alerjenlerin sinüslere ulaşmasını engeller. Burun yıkama uygulamaları, özellikle tuzlu su ile yapılanlar, sinüslerin temizlenmesinde oldukça faydalıdır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken, kullanılan suyun steril veya kaynatılmış olmasıdır. Aksi halde enfeksiyon riski artabilir.
Sinüzitten korunmanın bir diğer yolu da bağışıklık sistemini güçlü tutmaktır. Yeterli uyku, dengeli beslenme ve düzenli egzersiz, vücudun enfeksiyonlarla savaşma kapasitesini artırır. Özellikle C vitamini ve çinko gibi bağışıklık destekleyici vitaminlerin yeterince alınması sinüs sağlığı için önemlidir. Soğuk algınlığı ve grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonları sinüzitin en büyük tetikleyicilerindendir. Bu hastalıklardan korunmak, sinüzit riskini azaltır.
Biraz da çevresel faktörlerden bahsedelim. Sigara dumanı, kimyasal buharlar ve hava kirliliği sinüsleri tahriş eder. Eğer mümkünse, sigaradan uzak durmak ve hava kirliliğinin yoğun olduğu ortamlarda maske kullanmak sinüzitten korunmanın etkili yollarındandır. Ayrıca, alerjik reaksiyonlara yol açan ev tozu akarları, hayvan tüyleri gibi tetikleyicilerle mücadele etmek gerekir. Evde düzenli temizlik yapmak, yatak odasında hava sirkülasyonunu sağlamak ve alerjenlere karşı önlem almak, sinüzit gelişimini engeller.
Sinüzitten korunmak için dikkat edilmesi gerekenleri özetleyecek olursak:
- Ortam nemini dengede tutmak
- Burun hijyenine önem vermek, tuzlu su ile burun yıkamak
- Bağışıklığı güçlendirmek için sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmek
- Sigara ve hava kirliliğinden uzak durmak
- Alerjenlere karşı önlemler almak ve ev temizliğine dikkat etmek
Unutmayın, sinüzit çoğu zaman önlenebilir bir rahatsızlıktır. Küçük ama etkili önlemlerle sinüslerinizin sağlığını koruyabilirsiniz. Sinüzit belirtileri ortaya çıkmadan önce bu basit yöntemleri hayatınıza dahil etmek, sizi gereksiz ağrılardan ve sıkıntılardan kurtarır.
Soru | Cevap |
---|---|
Sinüzitten tamamen korunmak mümkün mü? | Hayır, ancak doğru önlemlerle sinüzit riskini önemli ölçüde azaltmak mümkündür. |
Burun yıkama ne sıklıkla yapılmalı? | Günde 1-2 kez, özellikle alerji ve soğuk algınlığı dönemlerinde yapılması önerilir. |
Sinüzit için doğal yöntemler işe yarar mı? | Doğal yöntemler destekleyici olabilir ancak ciddi sinüzit vakalarında mutlaka doktora başvurulmalıdır. |
Sigara sinüziti nasıl etkiler? | Sigara dumanı sinüsleri tahriş eder ve iltihaplanma riskini artırır. |
Sinüzitten korunmak için hangi besinler faydalıdır? | C vitamini açısından zengin meyve ve sebzeler, ayrıca çinko içeren besinler bağışıklığı güçlendirir. |
Sıkça Sorulan Sorular
- Sinüzit nedir ve nasıl anlaşılır?
Sinüzit, burun çevresindeki sinüslerin iltihaplanmasıdır. Genellikle burun tıkanıklığı, yüz ve baş ağrısı ile kendini gösterir. Eğer burun akıntınız sarı-yeşil renkteyse ve bu durum 10 günden uzun sürüyorsa, sinüzit olma ihtimaliniz yüksek olabilir. Ayrıca yüzünüzde basınç hissi ve burun çevresinde hassasiyet de sinüzitin tipik belirtilerindendir.
- Sinüzitin en yaygın nedenleri nelerdir?
Sinüzit genellikle viral veya bakteriyel enfeksiyonlardan kaynaklanır. Ancak alerjik reaksiyonlar, burun yapısındaki sorunlar (örneğin burun septumundaki eğrilik) ve çevresel faktörler de sinüzitin başlıca tetikleyicilerindendir. Soğuk algınlığı sonrası gelişen sinüzit, en sık karşılaşılan türdür.
- Sinüzit tedavisinde hangi yöntemler kullanılır?
Sinüzit tedavisinde ilaçlar (antibiyotikler, ağrı kesiciler, burun spreyleri) yaygın olarak kullanılır. Hafif vakalarda doğal yöntemler, örneğin buhar inhalasyonu veya tuzlu suyla burun yıkama, semptomları hafifletir. Ciddi veya kronik sinüzitte ise cerrahi müdahale gerekebilir. Tedavi, sinüzitin nedenine ve şiddetine göre şekillenir.
- Sinüzitten korunmak için ne gibi önlemler alınabilir?
Sinüzitten korunmanın en etkili yollarından biri, burun ve sinüslerin temiz ve nemli tutulmasıdır. Soğuk algınlığı ve alerjilerle mücadele etmek, sigara dumanından uzak durmak ve hijyene dikkat etmek önemlidir. Ayrıca bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için dengeli beslenmek ve düzenli egzersiz yapmak da sinüzit riskini azaltır.
- Sinüzit ne kadar sürede iyileşir?
Akut sinüzit genellikle 2-3 hafta içinde iyileşir. Ancak tedavi edilmezse veya kronikleşirse bu süre uzayabilir. Kronik sinüzit aylarca sürebilir ve bu durumda mutlaka uzman bir doktora başvurmak gerekir. Erken müdahale, iyileşme sürecini hızlandırır ve komplikasyonları önler.
- Sinüzit ağrısını hafifletmek için evde neler yapılabilir?
Buhar solumak, sıcak kompres uygulamak ve bol sıvı tüketmek sinüzit ağrısını hafifletmeye yardımcı olur. Tuzlu suyla burun yıkama da sinüslerin açılmasını sağlar. Ancak ağrı çok şiddetliyse veya ateş eşlik ediyorsa mutlaka doktora görünmelisiniz.
- Sinüzit tekrarlar mı? Tekrarlamasını önlemek mümkün mü?
Evet, sinüzit tekrarlayabilir özellikle alerjik veya yapısal sorunlar varsa. Tekrarlamayı önlemek için alerji kontrolü, düzenli burun bakımı ve risk faktörlerinden kaçınmak gerekir. Doktorunuzun önerdiği tedavi ve önleyici yöntemleri uygulamak, sinüzitin yeniden ortaya çıkma olasılığını azaltır.
- Sinüzit çocuklarda da görülür mü?
Sinüzit her yaşta ortaya çıkabilir, çocuklar da dahil. Çocuklarda sinüzit belirtileri genellikle burun tıkanıklığı, öksürük ve yüz ağrısıdır. Çocuklarda sinüzit tedavisi daha hassas yaklaşım gerektirir, bu yüzden mutlaka çocuk doktoruna danışılmalıdır.
- Sinüzit ve alerji arasında nasıl bir ilişki vardır?
Alerjiler sinüslerin iltihaplanmasına zemin hazırlayabilir. Burun içindeki alerjik reaksiyonlar sinüslerin tıkanmasına ve enfeksiyon riskinin artmasına neden olur. Bu nedenle alerjisi olan kişilerin sinüzite karşı daha dikkatli olması gerekir.
- Sinüzit teşhisi nasıl konulur?
Doktorunuz belirtileriniz ve fiziksel muayene ile sinüzit teşhisi koyabilir. Gerekirse röntgen veya BT gibi görüntüleme yöntemleri kullanılır. Ayrıca sinüslerden örnek alınarak enfeksiyon türü belirlenebilir. Doğru teşhis, etkili tedavi için şarttır.